Van’da yüksek tansiyon alarmı! Otlu peynir ve tuzlu balık tetikliyor

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Van ve çevre illerinde hipertansiyon, halk sağlığını tehdit eden en büyük sorunlardan biri haline geliyor. Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, özellikle yöreye özgü gıda ürünlerinin tansiyon yüksekliğini tetiklediğini belirtti.

OTLU PEYNİR VE TUZLU BALIK DİKKAT ÇEKİYOR

Doç. Dr. Sarıkaya, özellikle otlu peynir ve tuzlu balığın hipertansiyon riskini artıran gıdalar arasında olduğunu vurguladı. Yörede sıklıkla tüketilen otlu peynirdeki yüksek tuz oranının, kan basıncını olumsuz etkilediğini belirterek, üretim aşamasında tuz oranının standardize edilmesi gerektiğini ifade etti.

TUZ ORANINI DÜŞÜRMEK İÇİN ÖNERİLER

Uzman Kardiyolog, otlu peyniri tüketmeden önce suda bekletmenin, tuz oranını azaltmak için etkili bir yöntem olduğunu dile getirdi. Sarıkaya, bu basit önlemin, tansiyon hastaları için önemli bir adım olabileceğini söyledi.

Van ve çevre illerinde hipertansiyonun yaygınlaşması, halk sağlığı için büyük bir tehdit oluşturmaya devam ediyor. Tansiyonu yükselten gıdalara karşı dikkatli olmak, sağlıklı bir yaşam için önemli bir adım.

“BESLENME ALIŞKANLIĞIMIZI DEĞİŞTİRMEMİZ LAZIM”

Doç. Dr. Sarıkaya, bölgede tansiyon yüksekliğinin çok yaygın olduğunu söyledi. Aşırı tuzlu tüketim alışkanlığının yanında ilaç uyumunun kötü olmasının tansiyon hastalarının kan basıncının genelde yüksek seyrettiğini ifade eden Sarıkaya, “Sonuç olarak yüksek tansiyona bağlı kalpte büyüme, böbrek yetmezliği, kalp yetmezliği, kalp krizini daha sık görüyoruz. Otlu peynir, tuzlu balık ve et ürünlerinin aşırı tuzlu tüketilmesi en önemli sebepler. Beslenme alışkanlığımızı değiştirmemiz lazım. Otlu peynir üretilirken tuz oranı için standartizasyon sağlanmalı; tüketilirken de tuz oranını düşürmek için öncesinde suda bekletebiliriz” diye konuştu.

“VAN BALIĞININ TUZLU TÜKETİMİ CİDDİ BİR SORUN”

Tuzlu balık tüketiminin tehlikeli olduğuna dikkat çeken Sarıkaya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Van balığı öncelikle taze tüketilmeli ya da son dönemin en önemli kazanımlardan biri olarak raflarda yerini alan inci kefali konservesi tüketilebilir. Yemek pişirilirken yemeğe tuz katımı çok sınırlandırılmalıdır; bu durum restoranlar için de geçerlidir. Masadan tuzluğu kaldırmalıyız. Günlük tuz ihtiyacımız bir çay kaşığı kadar; bunu da zaten tükettiğimiz besinlerle beraber alıyoruz. Fazlası zarar hem de geri dönüşü olmayan ölümcül zararlar.”