Mihriban türküsünün merak edilen hikayesi

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Mihriban türküsü, yalnızca ezgisiyle değil, ardındaki derin hikayeyle de dinleyenleri derinden etkileyen bir eserdir. Bu unutulmaz türkü, usta şair Abdurrahim Karakoç’un kaleminden çıkan, yüreklere dokunan bir aşkın ürünüdür. Mihriban’ın gerçek hikayesi, büyük küçük herkesin kalbine dokunacak türdendir. “Mihriban kimin için yazıldı?” sorusunun cevabı, bu hikayenin içinde gizlidir.

MİHRİBAN TÜRKÜSÜ KİMİN ESERİ?

Mihriban türküsü, merhum Abdurrahim Karakoç tarafından yazılmıştır. Şiir formunda kaleme alınan bu eser, yıllar sonra halk ozanı Musa Eroğlu tarafından bestelenmiş ve dillere pelesenk olmuştur. Ayrıca Mahsun Kırmızıgül gibi birçok sanatçı tarafından da seslendirilerek geniş kitlelere ulaşmıştır. Bu türkü, temelde Karakoç’un kavuşamadığı büyük aşkına yazılmıştır.

AŞK HİKAYESİNİN BAŞLADIĞI YER: KÖYDEKİ BİR DÜĞÜN

Hikaye, Abdurrahim Karakoç’un köyünde bir düğün sırasında başlar. Düğün için köye gelen misafirler arasında Mihriban adında güzel bir kız vardır. Genç Karakoç, Mihriban’ı görür görmez ona âşık olur. Kızın asıl adı “Şehriban” olsa da, onun şefkatli ve merhametli yapısından etkilenerek ona “Mihriban” adını verir.

BİR SABAH AYRILIKLA GELİR

Günler geçtikçe ikili arasında duygular büyür. Ancak bir sabah Karakoç, Mihriban’ı görmek için gittiği evde onun ailesiyle birlikte köyden ayrıldığını öğrenir. Bu ayrılık, Karakoç’un hayatında derin bir iz bırakır. Aşk acısıyla yıpranan Karakoç, yemeden içmeden kesilir, hayatın anlamı kalmaz.

KARAKOÇ’UN AİLESİ MİHRİBAN’I ARAR

Oğullarının haline dayanamayan ailesi, Kahramanmaraş’a giderek Mihriban’ı aramaya başlar. Kıza ulaşırlar ve ailesinden isterler. Ancak Mihriban’ın yaşı küçük olduğu için ailesi bu evliliğe karşı çıkar. Israrlar sonuç vermez; üstelik Mihriban’ın nişanlı olduğunu ve yakında evleneceğini belirtirler. Bu durum üzerine Karakoç’un ailesi geri döner.

ŞİİR DİLE GELİR, TÜRKÜYE DÖNÜŞÜR

Yaşananlardan sonra Karakoç, konunun kapanmasını ister ama kalbindeki duygulara söz geçiremez. Aradan yıllar geçer ve Karakoç, kalbindeki bu derin acıyı satırlara döker. Ortaya “Mihriban” şiiri çıkar. Musa Eroğlu ise bu şiiri besteler ve türkü, kısa sürede halk arasında büyük ilgi görür.

“UNUTMAK KOLAY DEĞİL”

Mihriban türküsünü duyan Şehriban, yıllar sonra Abdurrahim Karakoç’a bir mektup yazar. Mektupta sadece bir cümle vardır: “Unutmak kolay değil.” Bu söz bile, yıllar geçse de sevdanın kalplerde taze kaldığını gösterir. Karakoç da yaptığı röportajlarda Mihriban şiirinin kendisi için çok özel olduğunu sık sık dile getirmiştir.